EPİLEPİ'DE CERRAHİ TEDAVİ

Filed under: by: İbrahim TERLEMEZ

Epilepsi nöbetleri olan hastalarda cerrahi tedavi değişik nedenlerle yapılar. İlki, nöbetlere sebep olan, altta yatan ve genellikle yer işgal eden özellikteki lezyonların (tümör, abse, granuloma, anevrizma, arterio-venöz malformasyon ve hematomlar gibi) çıkarılmasına yöneliktir. Böyle olgularda, cerrahi işlem, esas olarak patolojik lezyonun çıkarılmasını amaçlar ve nöbetlerin ilaç tedavisi ile durup durmamasına bakılmaksızın yapılması gerekecektir. Bu gerçek epilepsi cerrahisi olmayıp lezyonun çıkarılmasına yönelik cerrai işlemdir.

Epilepsi cerrahisi teriminden anlaşılması gereken ise, başka nedenlerle cerrahi tedavi gerekmediği halde, nöbetleri durdurmaya veya azaltmaya yönelik yapılan cerrahi işlemdir. Epileptik nöbetlerin tedavisini amaçlayan bu işlem özel durumlarda ve az sayıdaki hasta gurubunda mümkündür. Sınırlı sayıdaki epilepsi merkezlerinde yapılabilir, fakat epilepsi nöbetlerinin tedavi metotları içinde önemli yer tutar.
Cerrahi tedavi endikasyonlarından biri, kafa travmalarından, vasküler lezyonlardan veya doğum travmalarından sonra ortaya çıkabilen, kortikal skar dokusunun kaldırılmasına yönelik olabilir. Bu çeşit skarlar, irritatif bir fokus olarak nöbetleri başlatan bir tetik mekanizması gibi düşünülebilir. Bu gibi durumlarda, cerrahi tedavinin esası, skar dokusunun kaldırılmasına yönelik subpial rezeksiyondur. Benzer şekilde epileptojenik fokus oluşturan kistik lezyonlar, gliotik dokular, eski kalsifikasyonlar cerrahi olarak çıkarıldığında ilaçlarla durdurulamıyan nöbetler geçebilir veya sıklığında azalma olur.

Epilepsi cerrahisi olgularında, rutin EEG ve lokalizasyon araştırmaları dışında, ameliyat esnasındaki EEG kaydının (Elektrokortikografil), yararı olabilir. Epileptojenik lezyonun lokalizasyonunda CT, MR, SPECT ve imkan olan merkezlerde PET’ten yararlanılır. Ayrıca Cerrahi düşünülen olgularda, uzun süreli EEG monitorizasyonu yapılarak, nöbetin başladığı yerin, görüntüleme yöntemlerinde saptanan lezyonla uyumlu olup olmadığını belirleme çok önemlidir. Özellikle dual patoloji ihtimali olan olgularda nöbeti başlatan lezyonun saptanması şarttır.
Yukarıda sözü edilen cerrahi endikasyonlar dışında epilepsi cerrahisi ençok ilaca dirençli kompleks parsiyel epilepsilerde yapılır. Değişik şekillerde temporal lobektomi, mezial temporal sklerozlu hastalarda selektif amigdalohipokampektomi en çok uygulanan cerrahi yöntemlerdir. Çocukken febril konvulziyon vs. geçiren, sonra direçli kompleks parsiyel tipte nöbetleri olan hastalarda MR’da meziyal temporal skleroz (MTS) saptanması önemli bir bulgudur. Uzun süreli EEG monitorizasyonunda hastanın nöbetlerinin de bu bölgeden başladığı anlaşılırsa cerrahi endikasyon oluşur ve en sık uygulanan cerrahi tedavi bu olgularda uygulanmaktadır.

Anlatılan cerrahi yöntemler dışında, inatçı bazı jeneralize epilepsilerde korpus kallozumun kesilmesi, özel durumlarda fonksiyonel hemisferektomi seyrek başvurulan cerrahi yöntemlerdir.

Epilepside cerrahi tedavinin genel endikasyonları şunlardır:
a)Yeterli süre ve sayıda ilaç tedavisi uygulandığı halde, sonuç alınamıyorsa, yada değişik nedenlerle yeterli ilaç tedavisi uygulanamıyorsa,
b)Epileptojenik lezyon fokal özellikte ise (Kallozotomi ve hemisferektomi endikasyonu dışında)
c)Epileptojenik fokus, belirgin nörolojik defisit yapmadan çıkarılabilecek bir bölgede ise.